15 Şubat 2015 Pazar

Hasan el- Benna’nın Batıda Yaşayacak Olan Birine Vasiyeti







Unutmayın bu mektup size yazılmıştır!!!


Hasan el- Benna’nın Batıda Yaşayacak Olan Birine Vasiyeti


Emin kardeşim, Allah onu korusun. Kendisinden başka ilah olmayan Allah’a hamd eder; âlemlere rahmet olarak gön­derilen Hz. Muhammed (s.a.v) efendimize, al ve ashabına ve kıyamet gününe kadar şeriattan ayrılmayanların üzerine salât ve selam olsun. Allah’ın selamı, bereketi ve rahmeti senin üzerine olsun. Salih bir niyet, yüce bir gaye ile gitmeni ve memleketin Mısır’a hayırlı bir dönüş yapmanı dilerim. Sen faydalı meyveleri topla­yan ve ilim bahçesinde, parlak gülleri koklayan biri olarak kal.


Aziz kardeşim! Kısa bir zaman sonra, kendini, tanımadığın ve alışık olmadığın bir topluluğun içinde bulacaksın. Faziletli bir Müslü­man’ın ve olgun bir Mısırlı’nın şahsiyetini sende görecekler; iyi örnek olma yolunda çok gayretli ol. Onlar için en iyi örnek; senin faziletli, dürüst ve iyi bir Mısırlı Müslüman olmandır. Se­ninle beraber; kanından, kalbinden, malından bir emanet vardır. O emanet ise, değerli eşindir. Bu eşin, ilk önce, akra­balık bağıyla sana bağlanmıştır. İkincisi; eşin olması hasebiyle sana bağlanmıştır. Üçüncüsü; fedakârlık bağıyla sana bağlan­mıştır. Bunların hepsinin hakkını ver. Ona dar gününde, mutlu gününde, görevini aksatmaksızın ona rahatlığı ve mutluluğu sağlayacak; sadık ve emin bir dost ol. Mutlu bir hayatı sizin için en içten duygularla isteyen büyük bir kardeşiniz olarak, sizin için yazmış olduğum sözlerimi beraber okuyun.


Ey Emin Efendi! Nerede olursan ol bütün durumlarda Allahu Teala’nın seni gözetip, kontrol ettiğini bil. O Allah ki sağa sola ilişen gözleri ve kalplerde saklanan sırları bilendir. Her hal-u kârda Allah için çalış. Allah’ın bizi gözettiğini asla unutma ki, şeytan ve onun vesvesesi seni kuşatmasın.


Azizim, Allah’ın kontrolü altında olan bir kalbe şeytanın yaklaşa­mayacağı kanaatindeyim. Allah’tan uzak olduğun zaman, şeytanın arkadaşı, şehvet ve nefsin metaı olursun. Kalbini sürekli kontrol et, bu şeytan­lara karşı uyanık ol ve asla gafil olma. 2. Allah’ın sana farz kıldıklarını yerine getir. Kaza edece­ğim gibi veya işlerim yoğun gibi bahanelerle ihmal etme. Bütün bunlar nefsin bir aldatması, arzusu ve hevesleridir. Sakın ola ki, seni Allah’tan uzaklaştıran heva ve heveslere uymayasın.


Azizim, Allah’ın farzları kadar hiçbir şey kişiyi Allah’a yaklaştıramaz. Bunu böyle bil. Buhari hadisinde geldiği gibi sakın sakın farzları ihmal edip, onları yerine getirmede tembellik göster­meyesin. Ramazan ayını ihmal etme, orucunu tam tut. Şayet, orucunu tutmana engel geçerli bir mazeretin olursa, o zaman Allah’ın şu ayetinde geçtiği gibi hareket edebilirsin:


“(Size farz kılınan oruç) sayılı günlerdir. O günlerde sizden kim hasta veya seferde bulunursa, tutamadığı günler diğer günlerde oruç tutar. (İhtiyarlıktan ya da şifa ümidi kalma­mış hastalıktan dolayı oruç tutmaya gücü yetmeyenlerin (her gün için), bir yoksulu doyuracak kadar fidye vermesi gerekir. Kim gönüllü bir hayır yaparsa, işte bu kendisi için daha iyidir. Eğer işin gerçeğini bilirseniz, (her güçlüğe rağmen) oruç tut­manız sizin daha hayırlıdır. ” Bakara 184


Bunları yerine getirmede, Allah’ın biz âciz kullan için sun­duğu kolaylığı, kusura bahane etmeyesin. Gurbette ve zor du­rumlarda oruç tutman senin sevabını daha da artırır. Nefsini daha da temizlersin ve Allahu Teala’yı çok hoşnut edersin. Tu­tamadığının haricinde, hepsini tutmaya çalış. Sakın ihmal etme.


Farzlar konusunda fazla bir şey söylemek istemiyorum. Çünkü bu bir sermayedir. Bugün bu sermayesini kaybedenin, yarın kâr edenlerle beraber olması mümkün müdür?


3. Boş vakitlerini nâfilelerle geçirmeye, namazlarının sünnet­lerini yerine getirmeye ve tövbe ve istiğfarını çoğaltmaya çalış. Al­lah’ın ismini yücelt. Unutma ki, yolculukta ve gurbette olanın du­ası kabule daha yakındır. Gizliden ve açıktan Allah’a çokça yalvar. Yüce Allah’ı hatırlamaya devam et. Resûlüllah (s.a.v) Hz. Ali’ye, “Dilin Allah’ı anmakla sürekli ıslak kalsın,” demiştir.


Hayır yollarından gidebildiğin kadar git, bunlardan geri kal­ma. Allah’a itaat etmen sevaplarını artırır. Allah’tan gafil bir top­lumda Allah’ı zikretmek ve anmak nur üstüne nurdur. Bu vakit­leri kendin için ganimet bil. Bu mevsimler ganimetleri değerlen­dirmek isteyenler için Ahireti kazandıran ganimet mevsimleridir.


4. Kur’an’ı anlayarak ve düşünerek bolca oku. Kur’an kalplerin şifası, gönüllerin baharıdır. Her gün Kur’an’la işine başla ve işini bitirirken de okuyacağın bir vird edin. Böyle bir başlangıç ne güzeldir. Ve böyle bir bitiş ne güzeldir.


5- Orada kalbini, kendine çekecek, aklını alacak, zayıf nefisleri aldatacak ve gözünü arkasında sürükleyecek dünya süslerini ve zevklerini göreceksin. Bütün bunlar seni faziletten uzaklaştırır. Sakın ola ki, bütün bunlar ahiretini unutturmasın.


“Onlardan bazı kesimlere, kendilerini sınamak için dünya hayatının süsü olarak verdiğimiz şeylere gözünü dikme. Rabbinin rızkı daha hayırlı ve daha kalıcıdır. Ailene namazı emret ve kendin de ona devam et Senden rızık istemiyoruz. Sana da biz rızık veriyoruz. Güzel sonuç, Allah'a karşı gelmekten sakınanındır. ” Taha 131-132


Azizim,Bil ki bütün bu dünya zevklerinin değeri, Allah’ın katın­da bir sineğin kanadı kadar yoktur. Bunlar şeref ve faziletin ölçüsü olamaz. Olsa olsa ancak şehvetin bineği ve fitnenin uçurumudur. Şeytan seni aldatmasın. izin verme, dikkat et. Yoksa günah ve fitne çukuruna düşersin. Daima Allah’ın şu sözünü hatırla: “Nefsanî arzulara, (özellikle) kadınlara, oğullara, yığın yığın biriktirilmiş altın ve gümüşe, salma atlara, sağmal hayvanlara ve ekinlere karşı düşkünlük insanlara çekici kılındı. Bunlar, dünya hayatının geçici menfaatleridir. Halbuki varılacak güzel yer, Allah'ın katındadır. (Resûlüm!) De ki: Size bunlardan daha iyisini bildireyim mi? Takvâ sahipleri için Rableri yanında, içinden ırmaklar akan, ebediyyen kalacakları cennetler, tertemiz eşler ve (hepsinin üstünde) Allah'ın hoşnutluğu vardır. Allah kullarını çok iyi görür. “ALİ İMRAN SURESİ 14-15


Allah’ın kitabını sabah akşam okuduğun halde, dünya ha­yatını ahirete tercih edenlerden olma. Kabukla uğraşıp, özünü kaybetme. Muasır medeniyetlerde lezzetlerden çok, elem ve ızdırap vardır. Onların dünyalarının şaşaasından uzak dur. Bunlara kanıp da kaybedenlerden olmayasın.


6- Azizim, Bizde haram olanların, onlarda helal olduğu ve onları iş­lemekten geri kalmayan topluluklar göreceksin. Onların gay­ri meşru eğlencelerine katılma. Onlarla beraber olup bunları yapman, Allah’ın seni hesaba çekmesinden alıkoyamaz ve ahirette de bunları kendine bahane yapamazsın.


Onların genç kızlarıyla arkadaş olup, özel bir dostluğun olmasın. Onlarla kalbi bir ilişkiye de girme. Başkası yaptığında bir günah ise, sen yaparsan sana iki günah yazılır. Bunun ne anlama geldiğini biliyorsun. Senden beklenen iffetli ve güve­nilir bir insan olmandır. Günahların nasıl da insanın ayaklarını kaydırdığını sana bildirip, ayaklarının kaymaması için bunları söylüyorum. Tertemiz, iffetli kalman şeref olarak yeter sana.


İçkiden şiddetle sakın, ortamı bahane ederek ona yaklaş­ma, Allahu Teala içkiyi haram kıldığı zaman bütün ortamları bilerek haram kılmıştır. Bir beldeyi diğer bir beldeden bir top­lumu diğer bir toplumdan ayn tutmamıştır. Şüphe götürmez kesin bir şekilde haram kılmıştır. Hiçbir hususu bundan istisna etmemiştir. İçkinin vücudunda yer edinmesine izin verme. Tertemiz bedeninde siyah bir leke olarak kalmasın. Özellikle de ilk bardaktan sakın, çünkü ilk bardağı içtikten sonra diğerlerinin arkası kesilmez. O uçurumdan kurtulamazsın artık. Böyle bir durumda başkalarıyla beraber, kendine karşı öyle bir cinayet işlemiş olursun ki, daha sonra tövbe etsen bile temizlik ve iffet muhteşemliği nerde kalır?


Onların domuz ve ölü eti içeren lokantalarında asla bir şey tatma! Helal dairesi sana yeterli genişliktedir. Haramdan asla bir şey tatma! Temiz bedenin, haramla beslenmesin. Ha­ramla beslenen ve büyüyen bir beden, ateşte yakılmaya daha layıktır. Allahu Teala onu kötü olduğu için haram kılmıştır.


“Yanlarındaki Tevrat ve İncil’de yazılı buldukları o elçiye, o ümmî Peygamber’e uyanlar (var ya), işte o Peygamber on­lara iyiliği emreder, onları kötülükten meneder; onlara temiz şeyleri helâl, pis şeyleri haram kılar. Ağırlıklarını ve üzerlerin­deki zincirleri indirir. O Peygambere inanıp ona saygı gös­teren, ona yardım eden ve onunla birlikte gönderilen nura (Kur’ana) uyanlar var ya, işte kurtuluşa erenler onlardır. ”Araf 157


Kötü ve haram şeylerden yüzünü çevir; güzel ve helal olanlara yönel. Kumar Diskotek ve Eğlence Yerleri: Senin vaktin, bu gibi yerlerde geçirmekten daha değerlidir. Fayda sağlamayacak veya hayır getirmeyecek hiçbir şeyle vaktini harcama. Va­kit altındır,” denildiğini biliyorsun. Bu cümle hoşuma gitme­di. Çünkü vakit altından daha da pahalıdır. Vakit, hayatın ta kendisidir.” Senin hayatın ne zaman biteceğini bilmediğin birkaç saat midir?


Aziz kardeşim, Vaktine dikkat et. Onu ancak ciddi şeylere harca. Kendini helal olan şeylerle tecelli et. Gökyüzünde ruh ve yeryüzünde güzellik ve bahçelerde canlılık vardır. Onlar sana yeter.


7. Toplum ile ilgili tenkitlerinde yapıcı ol. Haber ve aktarmalarında insaf sınırını aşma. İyi ve güzel yönlere kendini kaptırman, kötü yönlerini sana unutturmasın. Kötülüklerini kınarken, güzel ve iyi yanlarını unutmayasın İnce dakik bir araştırmacının gözüyle onları incele. Onların kötü hayatlarına bir göz at, bilgi edin. Sonra bu hayatlarını, basiret gözüyle bir gözden geçir . İyi olan yanlarını, toplumuna ve milletine getir, hediye et. Zaferle halkına dön. Bunun dışında hiçbir şeylerine önem verme geldiğinde ellerini çırparak, gel. Kalbinde ve elinde olanları bırakıp gel.


Orada dinini ayıplayan, peygamberine saygısızlık eden, Kur’an’dan habersiz, senin toplumunu küçümseyen bir top­luluk göreceksin. Onlarla bu konularda oturma. Şayet, bu konularda seninle tartışmaya girerlerse onlarla en güzel bir şe­kilde tartış. Bu konuda öğrenmiş olduğun güzel şeyleri onlara açıkla. Fitne ve fesada götürecek tartışmalardan uzak dur. Şüphesiz ki sen sevdiğini hidayete erdiremezsin. Ancak Allah dileğini hidayete erdirir. Cevabını veya açıklamasını is­tediğin soruların olursa bana yaz.


Aziz kardeşim; Bil ki, fiili ders ve davet, kavli ders ve davetten daha etki­leyicidir. Dinini ve toplumunu savunman; güzel ahlâkınla, ki­şiliğinde yapman her şeyden daha etkileyici ve daha kalıcıdır. Onların toplantı veya kulüplerinde senden bir açıklama veya bir konferans vermen istense, bunun için iyice hazırlan; fitne­yi uyandırmadan, onurlarını kırmadan, ortalığı karıştırmadan bunları yap. Şüphesiz ki Allah’ın yardımı halis niyetli olanlarla beraberdir.


Müsbet davran, onların inançlarını tenkit etme, ancak on­ların iyi yanlarını yücelt onlara inancımızın güzelliklerini anlat, onlara davet ve çağrı olarak bu yeter. Müslüman kardeşlerini, dâvalarını ve gazetelerini hayırla an. Bütün bunlardan sonra, söz bitmiyor, sonu gelmiyor. Sana bu şekilde yazmaya devam etmek isterdim. Ancak sözü uzattığımda unutmaktan korkuyorum. Çünkü uzun söz diğer sözleri unutturur. Sana olan ümidim ve sevgim büyüktür. Dualarım sürekli seninledir. Allah’a dayanmak ne güzeldir. Selametle. Sizin için hayırlı olanlarla dönmen temennisiyle, Allah’a emanet ol.


Kaynak : Tasavvuf ve Ahlak Eğitimi Hasan El Benna sayfa 282-289





1. Allah'ın kitabından bir cüzden az olmayan günlük bir virdin olsun. Kuranı bir aydan fazla ve üçgünden az olmayacak bir sürede hatmetmeye çalış.


2. Kuran okumayı, onu dinlemeyi ve manalarını düşünmeyi güzelce yap.


3. Siyer kitablarını ve selefi salihin tarihini vaktin elverdiği ölçüde oku. Bu hususta en azından Hummat-ul İslam kitabını oku. Peygamberimizin hadislerinden çok çok oku ve en az kırk hadis ezberle. Bunlar da Nevevinin kırk hadisi olsun. Akaid esasları ve fıkıh teferruatlarıyla ilgili bir risale oku.


4. Genel sağlık kontrolünden hemen geç. Herhangi bir hastalığın varsa ilacını al. Kuvvete ve bedeni korumaya sebeb olan hususlara önem ver ve sağlığın bozulmasına sebeb olan şeylerden kaçın.


5. Kahve, çay, vb. uyarıcı meşrubatı çok içmekten uzaklaş, zaruret olmadıkça bunları içme. Sigara içmekten kesinlikle sakın.


6. Her hususta temizliğe önem ver. Evinde, elbiselerinde, vücudunda, iş yerinde. Çünkü bu din, temizlik üzerine kurulmuştur.


7. Doğru sözlü ol. asla yalan söyleme.Peygamberimiz şöyle der: Doğruluk iyiliğe götürür. Kişi doğru söylemeye devam eder. Allah katında sıddık olarak yazılıncaya kadar. Yalan da kötülüğe götürür. Kişi yalan söylemeye devam eder. Allah indinde yalancı olarak yazılıncaya kadar.


8. Ahdine,sözüne ve vadine vefa göster.Şart ne olursa olsun bunlara muhalefet etme.


9. Cesaret ve büyük bir dayanma gücüne sahib ol. Cesaretin en faziletli olanı da hakkı haykırmak, sır saklamak, hatasını itiraf etmek, insanların hakkını vermekte insaflı olmak ve hiddet anında nefsine hakim olmaktır.


10. Devamlı vakarlı ol ve ciddiyeti tercih et. Vakar seni, doğru şakadan ve tebessümden de alıkoymasın.


11. Çok Hayalı ve ince şuurlu ol, iyilik ve kötülüklerden çok etkilen. Birincisine sevin ikincisine üzül. Zillet, yaltaklanma yağcılık derecesine varmadan mütevazi ol. Devamlı mertebenden azını iste ki ona ulaşasın.


12. Adaletli ve bütün durumlarda doğru hükümlü ol. Kızgınlık sana iyilikleri unutturmasın, Rıza gözünü kötülüklerden kapama. Düşmanlık seni iyilikleri unutmaya sevketmesin. Nefsinin ya da insanlardan en yakının aleyhinde ve acı da olsa söyle.


13. Çok faal ol, umumu ait hizmetlerde yetişkin ol. Başkalarına bir iş sunabildiğin zaman mutluluk ve sevinç hisset. Hastalara başvur, muhtaçlara yardım et, zayıfları koru, felaketzedelerin güzel söz de olsa acılarına ortak ol. Devamlı hayır işlere koş.


14. Kalben merhametli, mert ve müsamahakar ol. Affet, yumuşak ve halim ol. Hem insanlara, hem hayvanlara yumuşak davran, bütün insanlarla muamele ve gidişatın güzel olsun. İslamın içtimai adabını muhafaza et. Küçüklere merhametli büyüklere saygılı ol. Meclislerde başkasına yer ver. Tecessüs yapma, bağırıp çağırma. giriş ve ayrılışta izin iste.


15. Okuma ve yazmanı sağlamlaştır. Müslüman kardeşlerin risale, gazete ve dergilerini çokça mütalaa et. Küçük de olsa kendine ait bir kütüphanen olsun. İhtisas sahibi isen branşın da derinleş. Genel meseleleri (islami) öylesine değinmelisin ki onları tasavvur edebilecek ve islami düşünceye mutabık hüküm verebilecek imkanı sana versin.


16. Ne kadar zengin olursan ol, ekonomik bir işle uğraş. Sönük de olsa serbest bir meslek edin. İlmi mevhibelerin ne kadar olursa olsun bir işle uğraş.


17. Hükümet vazifelerine düşkün olma ve onları rızkın en dar kapısı olarak bil. Ama sana verildiği zaman reddetme. Davanın vecibeleri ile tamamen çatışmadığı müddetçe bu vazifelerden ayrılma.


18. Güzellik, sağlamlık, hilesizlik ve söze sadakat hususlarında vazifeni eksiksiz ifa etmeye çok düşkün ol.


19. Başkalarında olan hakkını iyilikle almaya çalış üzerinde olanı da eksiksiz iade et. Durumun müsait olunca borçlarını kesinlikle erteleme.


20. Gaye ne olursa olsun kumarın her türlüsünden uzaklaş. Ardında aciz bir kör olsa da haram kazançtan sakın.


21. Bütün muamelelerinde faizden kaçın ve kendini bu mikroptan temizle


22. İslamın iktisadi müesseselerini ve mamullerini teşvik etmek suretiyle islamın genel servetine hizmette bulun. Durum ne olursa olsun, bir kuruşunun dahi Müslüman olmayanların eline geçmemesine çalış.


23. Malının bir kısmı ile davaya katıl, üzerine farz olan zekatını cemaate ver. Gelirin ne kadar az olursa olsun, ondan fakir ve yoksullara bir hak ayır.


24. Az da olsa malının bir kısmını beklenmedik hadiseler için ayır ve katiyyen lüks eşyaya kapılma.


25. Hayatın bütün görüntülerinde elinden geldiği kadar islami örf ve adetleri yaşatmaya, yabancı adetleri yok etmeye çalış. Mesela selamlaşma, dil, tarih, kılık, kıyafet, ev eşyası, üzülme, sevinme. bütün bunlarda sünneti takib et.


26. Gayri islami bütün mahkeme ve hükümlerden, islami fikrinle çatışan klüp, gazete, okul ve kuruluşlardan tamamen ilişkini kes.


27. Her zaman Allah'ın murakabesinde olduğunu unutma, Ahreti hatırla ve ona hazırlık yap, Allah'ın rızasına ulaştıran suluki merhalelerini azim ve himmetle kat et. Nafile ibadetlerle ona yaklaş. Geceleyin namaz kılmak, en azından ayda üç gün oruç tutmak, kalbi ve lisani zikri çokça yapmak ve çeşitli hallerde varid olan dualarla meşgul olmak bu kabildendir.


28. Taharetini güzelce yap ve devamlı abdestli bulunmaya çalış.


29. Namazını güzelce kıl, onu vaktinde eda et ve cemaat üzerinde ısrarla dur.


30. Ramazan orucunu tut gücün yetiyorsa haccını eda et, yetmiyorsa ona hazırlan.


31. Devamlı kalbinde cihad etme niyetini ve şehid olma sevgisini taşı, gücün yettiğince bunlara hazırlan.


32. Durmadan tevbe istiğfar et. Küçük büyük tüm günahlardan sakın. Uykudan evvelki bir müddeti nefsini muhasebeye ayır. Zamanını değerlendir. Çünkü vakit hayattır. Boşa vakit geçirme. Şüpheli şeylerden kaçın ki harama düşmeyesin.


33. Nefsinle şiddetli bir şekilde mücadele et ki, onun yularını ele alasın; gözünü haramdan ayır. Duygularına hakim ol İç güdülerine karşı mukavemetli ol. Onu daima helale ve güzele yönelt. Onunla haram arasında engel ol.


34. İçki, sarhoş edici ve gevşeklik verici maddelerden ve bu kabilden olan her şeyden tamamen sakın.


35. Kötü arkadaşlardan, bozguncu dostlardan ve fısk-u fucur yerlerinden uzaklaş.


36. Eğlence yerlerine yaklaşmak şöyle dursun, onlara karşı bir savaşa girişmelisin. bütün konfor ve rehavet görüntülerinden uzaklaş.


37. Mensub bulunduğun grubun mensublarını iyice tanı ve kendini tanıt. Sevgi, takdir, yardım ve tercih gibi kardeşlik haklarını mükemmel bir şekilde yerine getir ve onların toplantılarına katıl. Kahir bir özrün olmadıkça toplantılarından geri kalma Muamelelerinde devamlı onları kendine tercih et.


38. Özellikle emredildiğin zaman bağlantılı olduğun ve düşüncene yararı olmayan tüm kuruluşlardan ilişkini kes.


39. Her yerde davanı yaymaya çalış, Önderlik senin her hallerine vakıf olmalıdır. Önderliği direkt etkileyen bir işi danışmadan yapma.


40. Sürekli cemaatle ruhen ve amelen bağlantılı ol ve kendini daima kışlasında emir bekleyen bir asker gibi kabul et.