17 Aralık 2015 Perşembe

Diriliş Muştusu Olmak




Ali (b. Ebî Talib) (r.a)'dan; Rasûlullah (s.a)'in şöyle buyurdu­ğu rivayet edilmiştir: "Dünyanın ömründen sadece birgün kalsa bile, Allah (c.c) benim Ehl-i beytimden bir adam gönderecektir. O dünyayı, (daha önce) zulümle olduğu gibi, Adaletle dolduracaktır." İbn. Mâce, Fiten 34 Ahmed b. Hanbel 1-299, III -28,37. Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/401-402.

Ebû Saîd El Hudrî (r.a)'dan rivâyt edildiğine göre, Rasûlullah (s.a) şöyle buyurmuştur: "Mehdî ben (im neslim) dendir. O açık alınlı ve ince burunludur. Dünyayı zulümle dolduğu gibi adaletle dolduracak ve yedi sene hüküm sürecektir." Ahmed b. Hanbel II-291, 111-17. Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/403-404.

Ebu Said Hudrî’den; dedi ki: Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyurdu: “Mehdi bendendir; açık alınlı ve doğan burunludur; yeryüzünü zulüm ve haksızlıkla dolduğu gibi, onu adalet ve eşitlikle dolduracaktır.” Sünen-i Ebî Davud, hadis: 3736; el-Müstedrek, c.4, s.557; et-Tac, c.5, s.364; Nur’ül-Ebsar, s.145; Müntehab-u Kenz’il-Ummal, c.6, s.30 ve…

Ebu Said Hudrî’den; dedi ki: Allah Resulü şöyle buyurdu: “Ahır zamanda ümmetime sultanları tarafından çok ağır bir belâ inecektir. Öyle ki, ondan daha ağır bir belâ duyulmamıştır; hatta bu geniş yeryüzü onlara dar gelecektir. Yeryüzü zulüm ve haksızlıkla dolacaktır. Mümin bir kimse zulümden sığınacağı bir sığınak bulamayacaktır. Sonra Allah Azze ve Celle benim itretimden bir kişiyi gönderecek. O, yeryüzünü zulüm ve haksızlıkla dolduğu gibi, onu adalet ve eşitlikle dolduracaktır. Ondan göğün de ehli, yeryüzünün de ehli razı olacaktır. Yer, tohumundan hiçbir şeyi saklamadan yeşertecektir; gökte bulunan bütün yağmuru Allah, onlara bol bol yağdıracaktır. O, onların arasında yedi, sekiz veya dokuz sene yaşayacaktır. O zaman öyle bolluk ve esenlik ortamı olacaktır ki, ölen insanlar bile Allah’ın yer halkına olan hayrından dolayı tekrar dirilmeyi arzulayacaklardır.” Müstedrek’üs-Sahihayn, c.4, s.1334; İs’af’ür-Rağibîn, s.134; Yenabî’ül-Mevedde, s.341, ve…

Abdullah bin Ömer’den; dedi ki: Resulullah (s.a.a) şöyle buyurdu:“Mehdi zuhur ettiğinde başının üstünde bir bulut olacak ve oradan bir münadi şöyle seslenecek: Bu Mehdi, Allah’ın halifesidir, ona tâbi olun.”

Yine Abdullah bin Ömer’den; dedi ki: Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyurdu: “Mehdi zuhur ettiğinde başının üstünden bir melek: ‘Bu Mehdi Allah’ın halifesidir, ona tâbi olun.’ diye nida edecek.” Ebu Nuaym, Erbaune Hadisen, 16. Ve 17. hadis.



Ahir zamanda Muhammed bin Abdullah isimli Ehl-i Beyt’ten birisi, doğu tarafından çıkacak ve Allah onunla bu dini güçlendirecektir. O kişi, Fatıma (Radiyallahu Anha)’nın soyundan, Hasan (Radiyallahu Anhuma) yoluyla gelir. Alnı şakaklarına kadar açık, burnu uzun ve kıvrık, uç tarafı ince ve ortası kemerlidir. Doğu tarafından, bayrakları siyah olan bir topluluk onun zaferine yardımcı olacak, onun alt yapısını kuracak ve ordusunu oluşturacaktır. Allah (Azze ve Celle) bir gecede Mehdi (Aleyhisselam)’ı ıslah eder ve eski halinden başka bir hale çevirir. O insanların arasında anlaşmazlıkların ve depremlerin olduğu bir zamanda ortaya çıkacaktır. Yeryüzü ondan önce zulüm ve haksızlıklarla dolu olduğu gibi, onun gelmesiyle adalet ve doğrulukla dolacaktır. Gökte ve yerde bulunan herkes ondan razı olacaktır. Yedi sene idarede bulunacak, onun zamanında Allah-u Teâlâ bol yağmur yağdıracak, yerden de bolca ürün çıkacak, mal sayılamayacak kadar çoğalacak ve ümmet arasında eşit olarak paylaştırılacaktır. İsa (Aleyhisselam) gökten inince onun arkasında namaz kılacaktır. Müslim 156/247, Ebu Davud 4282, 4285, Tirmizi 2331, 2333, İbni Mace 4082, 4086, Ahmed 1/84, 645, 3571, 3573, 4098, 4279, Mecmau’z-Zevaid 7/313, 314, Hâkim 4/557, 558, Albâni Sahiha 711, Albâni Sahihu’l-Cami 6734, 6736

Mehdi (Aleyhisselam)’ın gelişiyle ilgili hadisler mütevatir derecesinde olup Ehli Sünnet âlimlerine göre onun gelmesine iman etmek vaciptir. Bu hadisleri Muhammed bin Cafer el-Kettanî, ‘Mütevatir Hadisler’ ismiyle tercüme edilen kitabında derlemiştir.


http://www.sahihhadisler.com/?pid=p&id=1385&mcid=178

İnsan ilk yaratıldığı andan beri muhteşem insana doğru yol almaktadır.

Peki bu muhteşem insan kimdir?

Muhteşem insan (Peygamberler ve sahabiler hariç) bir insanın ulaşması gereken en yüce kişiliktir.

Muhteşem insan Mehdi’dir. (Mehdi ile Mesihi karıştırmayalım Mesih Hazreti İsa’dır, Mehdi ise bizim gibi normal insandır.)

Mehdi gibi yaşamak diriliş erinin vazifesidir.

Mehdi’yi Mehdi yapan değerleri sorgulamalı ve ona göre yaşamalıyız.

Her diriliş eri Mehdi yardımcısı olacaktır.

Mehdi’den bahsetmişken Sahte Mehdi’den de (deccal) bahsedelim Aslında deccal’de Mehdi olduğunu iddia edecektir fakat deccal’i Mehdi’den ayıran fark Allah rızasıdır.

Deccal’de kurtarıcı olduğunu iddia edecektir fakat o kendi nefsi için çalışacaktır. Konumuz deccal değil onun için bu konuyu uzatmadan şu uyarıyı yapmak istiyorum Mehdi sandığınız kişinin gerçek Mehdi olduğunu anlamamızın tek yolu onun davranışlarının Kuran ve Sünnete uyup-uymadığıdır.

Konuyu toparlayacak olursak yazının amacı Sezai Karakoç’un tarif ettiği “Diriliş erini” anlatma çabasıdır.

Diriliş eri kimdir nasıl olmalıdır?

Diriliş eri her şeyden önce Müslümanlığı tam anlamı ile hayatına yansıtmalı ve davranışları ile örnek olmalıdır.

Diriliş eri birleştiricidir. Yani tek bir grup ya da cemaate bağlanmadan bütün Müslümanları kucaklayıcıdır.

Diriliş eri kendini sürekli geliştirmek zorundadır. Örnek alacağı insanların sadece iyi yanlarını kendinde toplar.

Diriliş eri iyi bir okuyucudur. Başta dini eserler olmak üzere Müslüman yazarların da eserlerini mutlaka okumalı ve incelemelidir. Mesela Necip Fazıl, Cemil Meriç, Sezai Karakoç ve Cahit Zarifoğlu’nu özellikle derinlemesine okumalı ve bu dört kişinin fikirlerini iyice anlamalı ve mümkün olduğunca hayatına da yansıtmalıdır.

Diriliş eri kendine sadece yüce şahsiyetleri örnek almalıdır. Mesela Hazreti Ömer’i, Fatih’i, Selahaddin Eyyubi’yi iyi tanımalı ve onları kendine örnek almalıdır. Sadece sevmek ve övmek değil bilakis bizzat onlar gibi olmaya gayret göstermelidir.

Diriliş eri öncelikle kendini düzeltmelidir. Zaten kendini düzeltmeden girişilen işler tarihte hep güdük-yarım- kalmıştır. Onun için kendimizi her an sorgulamalı ve düzeltmeye çalışmalıyız.

Diriliş eri hoşgörülüdür. Fakat bu hoşgörü dini sınırlar içinde kalmalıdır yani yapılan hatanın topluma bir zararı yoksa onu hoş görür fakat toplumu kötüye götürecek ya da kötü örnek olacak bütün kötülüklere elinden geldiğince müdahale eder ve düzeltmeyi kendine vazife bilir.

Diriliş eri iyi bir babadır(oğuldur, eştir) Yani davasına sahip çıktığı kadar ailesine de sahip çıkar ve onların haklarını yerine getirir.

Diriliş eri cesurdur. Bir adım atılması gerekiyorsa sağına soluna bakmadan adımını atar ve gereğini yapar.

Diriliş erinin boş vakti yoktur. Onun için boş şeylerle uğraşmaz. Vaktini televizyonla diziyle maçla geçirmez.

Diriliş eri paraya tapmaz. Para için hayatından değerlerinden ödün vermez gerekirse aç yaşar ama kafire soysuza el açmaz.

Diriliş eri kapitalist olmaz. Bir ev ve bir arabadan fazla mal edinmez. Fakire muhtaca hakkını verir. Altın almaz, satmaz. Altına değer vermez. Altından özellikle kaçınmak lazım - çünkü bütün sorunların kaynağı mal biriktirmektir- Ve özellikle faizden , kredi kartından uzak durmak gerekir. (Ticaret helaldir yanlış anlaşılmasın ama mal biriktirmek için değil sadaka vermek hayır yapmak için o servet kullanılmalıdır.)

Diriliş eri alçak gönüllüdür. Kendini üstün görmez, yaptığı iyiliği çok görmez, başa kakmaz. Eleştiriye açıktır. Düşmanı bile doğru söylese onu kabul eder ve gerektiğinde özür dilemeyi borç bilir.

Diriliş eri sabırlıdır. Diriliş erinin görevi çabalamaktır. Başarılı olmadım diye ümitsizliğe düşmez Çünkü başarı Allah’ın lütfü ile olur. Bize düşen hak yol uğrunda çabalamak, çabalamaktır.

Diriliş eri şöhretten makamdan olabildiğince kaçar. Eğer böyle bir yüksek makama geldi ise şımarmaz kendini bozmaz. Çünkü hesabı Allah’a vereceğini unutmaz.

Diriliş eri her şeyden önce Müslümandır ve Müslümanca yaşaması Müslümanca ölmesi gerektiğini bilir. Bundan sonrası size kalmış bu yol zor, işimiz çok ama unutmayın ki diriliş eri davasının hakkını verirse onu ahirette bekleyen bir cennet vardır.

Dünyanın geçici malına aldanmayın bizim gayemiz Allah rızasıdır.

Mustafa Şenyurt Ankara 16 Aralık 2015
















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.