Rahman ve Rahîm olan Allah'ın adıyla
“Allah, içinizden, iman edip de salih ameller işleyenlere, kendilerinden önce geçenleri egemen kıldığı gibi onları da yeryüzünde mutlaka egemen kılacağına, onlar için hoşnut ve razı olduğu dinlerini iyice yerleştireceğine, yaşadıkları korkularının ardından kendilerini mutlaka emniyete kavuşturacağına dair vaadde bulunmuştur. Onlar bana kulluk eder ve bana hiçbir şeyi ortak koşmazlar. Artık bundan sonra kimler inkâr ederse, işte onlar fasıkların ta kendileridir.” Nûr Suresi 55. Ayet Meali
Büyük savaş (Melheme-i Kübra)
Roma’nın fethi mutlaka olacaktır, Hristiyanların hepsi Müslüman olacaktır, Müslümanlarla yahudiler savaşacak ve savaşan bütün yahudiler öldürülecektir.
yazıda hadisler kullanılmıştır onun için kendi fikrimi fazla yazmadan direk hadisleri okumanızı istiyorum. Kıyametin kopmasına inanlar neden roma’yı alacağımıza inanmaz anlamış değilim!
şu anda dahi bilim Allah’ın varlığını kabul etmek zorunda kalmıştır.
Kuran mucizeleri bahsine bakarsanız Kuran’ın hak kitap olduğu dolayısıyla İslam’ın hak din olduğu kanıtlanmıştır. Bunları kabul ediyorsanız Müslümanlığın da tüm dünyaya hakim olacağını kabul etmeniz gerekir
olayı özetlersem (Allah daha iyi bilir) önce İstanbul’un ikinci fethi olacak (ya biz İslam’ı yaşadığımızda ya da gerçekten kaybedip tekrar feth etmek olabilir) yani İstanbul’da tekrar hilafet ilan edilecek, sonra ortadoğu’dan gavurları atacağız, sonra İran’ı feth edip, kızıl elma dediğimiz roma’ya yürüyeceğiz, sonra deccal’in çıkışı ve Hazreti İsa’nın nüzülü gerçekleşir ve kıyametin kopması yakınlaşır
Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi: “Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): ‘Rumlar, A’mak yahut Dabık’a inmedikçe kıyamet kopmaz! Onların karşısına Medine’den, o gün, yeryüzü ahalisinin en hayırlılarından bir ordu çıkar. Rumlar: −Bizimle bizden esir alanların arasını boşaltın da onlarla savaşalım, derler. Müslümanlar: −Hayır, Allah’a yemin olsun ki sizinle kardeşlerimizin arasını asla boşaltmayız, derler. Onlarla savaşırlar. Müslümanların üçte biri hezimete uğrar, Allah onların tevbesini asla kabul etmez. Üçte biri öldürülür, onlar Allah katında şehitlerin en faziletlileridir. Üçte biri de fethe devam eder ki onlar asla fitneye düşmezler. İstanbul’u fethederler. Onlar kılıçlarını zeytin ağacına asmış bir halde ganimetleri taksim ederken şeytan onların arasında sayha eder: −Deccal ailelerinizin arasında çıkıp size halef olmuştur, der. Bu haber yalan olduğu halde onlar çıkarlar. Şam’a geldiklerinde Deccal zuhur eder. Onlar savaşa hazırlanıp safları düzeltirken namaza kamet yapılır. Meryem oğlu İsa iner. Müslüman cemaate önderlik eder, hükmeder. Allah’ın düşmanı, onu gördüğü vakit tuzun suda erimesi gibi erir. Eğer İsa onu bıraksaydı kendi kendine helak olup gidene kadar eriyecekti. Lakin Allah Azze ve Celle onu İsa’nın eliyle öldürür de mızrağındaki kanı Müslümanlara gösterir’ buyurdu.” Müslim 2897
Ebu Derdâ (Radiyallahu Anh) şöyle dedi: “Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): ‘Rumlarla yapılacak savaş gününde Müslümanların karargâhı, Dimeşk denilen şehrin yanında Şam şehirlerinin hayırlılarından olan Belguta şehri olacaktır!’ buyurdu.” Ebu Davud 4298
Allah-u Teâlâ’dan bu ümmetin işini düzenlemesini, bu ümmetten cahiliye adetlerini ve düşmanca ayrılığı kaldırmasını diliyoruz. Bu savaşın ardından Müslümanlar İstanbul’u fethederler. İstanbul’a ok atmadan, kılıç kullanmadan girerler. Bunun delili şu hadistir: “Allah Rasulü (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): ‘Bir tarafı denizde bir tarafı karada olan bir şehir (İstanbul) duydunuz mu?’ diye sordu. Sahabeler: −Evet, ya Rasulallah! dediler. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): ‘İsmail oğullarından yetmiş bin kişi o beldede savaşmadıkça kıyamet kopmaz! Oraya geldikleri vakit kılıçla savaşmazlar, ok atmazlar. ‘La İlahe İllallah Allah-u Ekber’ derler, şehrin deniz tarafı düşer. Sonra yine ‘La İlahe İllallah Allah-u Ekber’ derler şehrin diğer tarafı düşer. Sonra üçüncü defa ‘La İlahe İllallah Allah-u Ekber’ derler onlar için bir gedik açılır, onlar da şehre girer ve ganimet elde ederler. Onlar ganimetleri taksim ederken birisi gelir de: –‘Deccal çıkmıştır’ diye sayha eder. Onlar da her şeyi bırakıp geri dönerler’ buyurdu.” Müslim 2920/78
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): ‘Sizler Arap yarımadasını fethetmek için savaş yapacaksınız, Allah onun fethini kolaylaştıracak. Sonra Fars diyarının fethi için savaşacaksınız, Allah onun da fethini kolaylaştıracak. Sonra Rumlarla savaşacaksınız, Allah onun da fethini müyesser kılacak. Sonra Deccal’le savaşacaksınız, Allah onun da zaferini muvaffak kılacaktır’ buyurdu.”
Nafi bin Utbe (Radiyallahu Anh) şöyle dedi: ‘Ey Cabir! Biz, Rumlara karşı zafer kazanılana kadar Deccal’in çıkacağını zannetmiyoruz!’ Müslim 2900/38
Rum beldelerinin bugün Avrupa olduğu ve kalbinin de İtalya olduğu malumdur. Muhakkak Allah Rasulü bize Hristiyanlığın ilk başkentleri Konstantiniye’yi fethettikten sonra bugünkü başkenti Roma’yı da fethedeceğimizi müjdelemiştir.
Abdullah bin Amr (Radiyallahu Anh) şöyle anlatıyor: “Biz, Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in etrafında hadislerini yazıyorduk. Bir ara Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e: −Hangi şehir önce fethedilir? Konstantiniye mi, Roma mı? diye soruldu. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): −‘Hırakl’in şehri önce fethedilir’ buyurarak cevap verdi.” Hâkim 4/508, 8550
Mehdi , Hazreti İsa hakkında daha çok hadis
http://www.sahihhadisler.com/?pid=p&id=1385
Deylemî'nin Müsnedül-Firdevs'inde geçtiğine göre Peygamber Efendimiz (asm) Hazretleri, şöyle buyurmuş: "Lâ tekumüs-sâah, hattâ yeftehallàhu alel-mü'minînel-kostantîniyyetir-rûmiyyete bit-tesbîhi vet-tekbîr." (1)
Peygamber Efendimiz (asm), İstanbul'un fethini müjdelediği gibi, bir şeyi daha müjdeliyor bize: “Allah Teàlâ Hazretleri mü'min kullarına tesbihle, tekbirle; Sübhànallàh diyerek, Allàhu ekber diyerek, el-Kostantîniyyetir-Rûmiyye'yi açmadıkça, fethini nasib etmedikçe kıyamet kopmaz.”
Bu rivayette el-Kostantîniyyetir-Rûmiyye diye geçiyor, Roma Kostantîniyyesi, yâni Roma şehri demek. Araplar bu şehri anlatmak istedikleri zaman, el-Kostantîniyye el-Kübrâ veya er-Rûmiyye el-Kübrâ derlerdi; İstanbul için de er-Rûmiyye es-Suğrâ derlerdi. Yâni küçük Roma, büyük Roma; küçük Kostantîniyye, büyük Kostantîniyye tabirleri Arapların arasında kullanılmış.
Buna göre kıyamet kopmadan Roma ve benzeri büyük şehirlerin Müslüman olacağı söylenebilir. Mescid-i Aksa yıkıldığında bütün yahudiler geberecek.
"Artık Allah yolunda savaş. Sen, kendinden başkası (sebebiyle) sorumlu tutulmazsın. Müminleri de teşvik et. Umulur ki Allah kâfirlerin gücünü kırar (güçleriyle size zarar vermelerini önler). Allah'ın gücü daha çetin ve cezası daha şiddetlidir. " Nisa Suresi 84. ayet
"(Düşman) topluluğunu takipte gevşeklik göstermeyin! Eğer siz acı çekiyorsanız, sizin acı çektiğiniz gibi onlar da acı çekiyorlar. Halbuki siz, onların ummadıklarını Allah'tan umuyorsunuz..."(Nisa, 4/104)
“Kâfirlere boyun eğme ve bununla (Kur’ân ile) onlara karşı olanca gücünle büyük bir savaş ver!” (el-Furkān, 52)
"Ey iman edenler! Kâfirlerden size yakın olanlarla savaşın. Onlar, sizde bir sertlik bulsunlar. Biliniz ki, Allah, müttakîlerle beraberdir."(Tevbe, 9/123)
“Bizim uğrumuzda cihad edenler var ya, biz onları mutlaka yollarımıza ileteceğiz. Şüphesiz Allah, mutlaka iyilik yapanlarla beraberdir.” Ankebût Suresi 69. Ayet Meali
“Bedevîler; «–İnandık» dediler. De ki: «–Siz îmân etmediniz, ama; ‘Boyun eğdik.’ deyin! Henüz îman kalplerinize yerleşmedi. Eğer Allâh’a ve elçisine itaat ederseniz, Allah işlerinizden hiçbir şeyi eksiltmez. Çünkü Allah çok bağışlayan, çok merhamet edendir.» Mü’minler ancak Allâh’a ve Rasûlü’ne îmân eden, ondan sonra asla şüpheye düşmeyen, Allah yolunda MALLARIYLA ve CANLARIYLA cihâd edenlerdir. İşte sâdık olanlar / gerçek mü’minler ancak onlardır.” (el-Hucurât, 14-15)
“Allah; mü’minlerden, MALLARINI ve CANLARINI, kendilerine (verilecek) cennet karşılığında satın almıştır. Çünkü onlar Allah yolunda savaşırlar, öldürürler, ölürler. (Bu); Tevrat’ta, İncil’de ve Kur’ân’da Allah üzerine hak bir va‘ddir. Allah’tan daha çok sözünü yerine getiren kim vardır! O hâlde O’nunla yapmış olduğunuz bu alışverişinizden dolayı sevinin. İşte bu, (gerçekten) büyük kazançtır.” (et-Tevbe, 111)
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Allah Teâlâ kendi yolunda cihada çıkan kimseye, onu sadece benim yolumda cihad, bana îman, benim resullerimi tasdîk yola çıkarmıştır, buyurarak kefil olur. Allah, o kimseyi şehid olursa cennete koymaya, gazi olursa manevî ecre ve dünyalık ganimete kavuşmuş olarak, evine döndürmeye kefil olmuştur. Muhammed’in canını kudretiyle elinde tutan Allah’a yemin ederim ki, Allah yolunda açılan bir yara, kıyamet gününde açıldığı gündeki şekliyle gelir: Rengi kan rengi, kokusu misk kokusudur. Muhammed’in canını kudretiyle elinde tutan Allah’a yemin ederim ki, eğer müslümanlara zor gelmeseydi, Allah yolunda cihada çıkan hiçbir seriyyenin arkasında asla oturup kalmazdım. Fakat maddî güç bulamıyorum ki onları sevkedeyim, onlar da bu gücü bulamıyorlar. Benden ayrılıp geride kalmak ise onlara zor geliyor. Muhammed’in canını elinde tutan Allah’a yemin ederim ki, Allah yolunda cihad edip öldürülmeyi, sonra cihad edip yine öldürülmeyi, sonra tekrar cihad edip tekrar öldürülmeyi çok arzu ederdim. ” Müslim, İmâre 103.
Cihad ve Filistin
Müslümanlarla Yahudiler harb etmedikçe kıyâmet kopmayacaktır. O harpte Müslümanlar (gâlip gelerek) Yahudileri öldürecekler. Öyle ki, Yahudi, taşın ve ağacın arkasına saklanacak da, taş veya ağaç; 'Ey Müslüman, Ey Allah'ın kulu, şu arkamdaki Yahudidir, hemen gel de öldür onu!' diye haber verecektir. Sadece Garkad ağacı müstesna, çünkü o, Yahudilerin ağaçlarındandır.”(Müslim, Fiten, 82)"
‘Sizler Yahûdîlerle muhakkak savaşacaksınız! Harp o kadar şiddetli olacaktır ki, hattâ taş: ‘Ey Müslüman! Şu arkamdaki bir Yahûdî’dir! Gel de onu öldür!’ diyecektir.” ( Müslim, Fiten, 80 )
4294... Muaz İbn Cebel (r.a) Rasûlullah (s.a)'in şöyle buyurduğunu söylemiştir: "Mescid-i Aksa'nın imarı, Medinenin harabına, Medine'nin harabı büyük savaşın çıkışına, büyük savaşın çıkışı İstanbul'un fethine, İstanbul'un fethi de Deccal'in çıkışına alâmettir."
Sonra Rasûlullah (s.a) eli ile konuştuğu kişinin (Muaz b. Cebel'ın) dizine, veya omuzuna (omuzlarına), vurdu ve; "Bu (dediklerim) şüphesiz senin burada oluşun gibi - veya senin burada oturduğun gibi - haktır" buyurdu.
Ahmed, b. Hanbel V, 222,245. Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/417-418.
Ayet ve Hadislerden örnek göstererek yazıma başladım
Bu yazının amacı Cihad yapmıyor oluşumuzu sorgulamaktır
Neden Cihad Yapmıyoruz %99'u Müslüman değil mi bu ülkenin
Filistin Suriye Irak Mısır Kana Bulandı Sıra ya İran'da Ya da Türkiye'de neden hala üç maymunu oynuyoruz
Hadisi Şerifin belirttiğine göre eğer Filistin yıkılırsa (Allah Onları Korusun) sıra Medine'ye, Türkiye'ye gelecek
UYAN MÜSLÜMAN, UYAN MÜMİN, UYAN TÜRK
Bu son çağrıdır. Vakit az kaldı ya Filistin’in yıkılışını izleyeceğiz ya da harekata geçip İsrail'e top yekün CİHAD ilan edeceğiz.
Bu noktada sormamız gereken soru: Peki CİHAD emrini kim verecek
Diyanet mi KABE İMAMI MI
Birleş MÜSLÜMAN Birleşmezsen yok olacaksın bunu anla. Şunu belirtmek isterim FİLİSTİN için cihad emrini kim verirse ona yardımcı olalım
AMİN
ALLAHIM MÜSLÜMANLARI BİRLEŞTİR
ALLAHIM MÜSLÜMANLARA GÜÇ VER
ALLAHIM MÜSLÜMANLARA UYANMAYI NASİP ET
ALLAHIM İSRAİLİ YOK ETMEYİ BİZLERE NASİP ET
ALLAHIM İSRALİ YOK ETME UĞRUNDA ŞEHİD OLMAYI BİZLERE NASİP ET
ALLAHIM FİLİSTİNLİ KARDEŞLERİMİZE YARDIM ET
ALLAHIM FİLİSTİNLİ KARDEŞLERİMİZİN ATTIĞI; MERMİLERİ, TOPLARI VE FÜZELERİ
HEDEFLERİNE ULAŞTIR YA RABBİM
ALLAHIM FİLİSTİNLİ KARDEŞLERİMİZE GÜÇ VER
ALLAHIM FİLİSTİNLİ KARDEŞLERİMİZE ZAFER NASİP ET
not: 2 yazı birleştirilmiştir ilk yazı Cihad ve Filistin 2014 de yazılmıştır
Cihad İle İlgili Hadisler
Enes bin Malik (Radiyallahu Anh) şöyle dedi: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: “Müşriklerle, mallarınızla, ellerinizle, canlarınızla ve dillerinizle cihad edin!” Ebu Davud 2504, Nesei 3082, Darimi 5/258, Ahmed bin Hanbel Müsned 3/1245, İbni Hibban, Hakim Müstedrek 2/81
Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi: Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: “Bana insanlar, ‘La İlahe İllallah’ deyinceye kadar onlarla savaşmakla emrolundum! Herkim, ‘La İlahe İllallah’ derse, İslam’ın hakkı müstesna, canını ve malını benden kurtarmıştır. Hesabı ise Allah’a aiddir.” Buhari 2759, Müslim32/20, Nesei 3076, Tirmizi 2733
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle dua ederdi: −“Ey Kitabı indiren! Ey bulutları yürüten! Ey toplanmış orduları bozguna uğratan Allah’ım! Düşmanları bozguna uğrat, düşmanlara karşı bize yardım et, bize zafer ver.” Buhari 2772, 2820, Müslim 1742/20
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: “Îyne usulü ile alış veriş yaptığınız, öküzlerin kuyruğuna tutunup ziraatçılıkla geçinmeye razı olduğunuz ve cihadı terk ettiğiniz vakit, Allah sizin üzerinize zilleti musallat eder de dininize dönene kadar onu üzerinizden sıyırıp almaz!” Ebu Davud 3462, Tabarani Müsnedu’ş-Şamiyyin 464, Ebu Nuaym el-Hilye 5/209, İbni Adiyy 2/22, el-Kamil 5/361, Albânî Silsiletu’l-Ehadîsi’s-Sahiha 11
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: “Yakında diğer milletler, yemek yiyenlerin çanak üzerine toplandığı gibi, sizin üzerinize toplanacaktır!” Adamın biri, Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e:
–O gün biz az mı olacağız? dedi. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: –“Bilakis, o gün siz çok olacaksınız! Lakin sizler selin sürüklediği çöp gibi olacaksınız! Allah, düşmanlarınızın göğüslerinden size karşı olan korkuyu kaldıracak ve sizin kalplerinize vehen atacaktır!” Adamın biri, Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e:
–Ey Allah’ın Rasulü! Vehen nedir? dedi. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: –“Dünyayı sevmek ve ölümü sevmemektir. (Yani Allah’ın yolunda CİHAD etmeyi sevmemektir.)” Ebu Davud 4297, Ahmad bin Hanbel Müsned 5/287, Albânî Silsiletu’l-Ehadîsi’s-Sahiha 958
Abdurrahman bin Ka’b bin Malik babasından şöyle nakleder: Babam, şairler hakkında vahyedilen: “Şairlere ancak azgınlar uyar!” Şuara Suresi 224. ayeti hakkındaki fikrini Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e sorunca şöyle buyurdu: “Mü’min kılıcı ve diliyle cihad eder! Nefsim elinde olan Allah’a yemin ederim ki, şairler savaşı metheden, Mücahidleri savaşa teşvik eden, onları cesaretlendiren, coşturan ve şiirleriyle sanki düşmanları ok yağmuruna tutan kişilerdir!” Ahmed bin Hanbel Müsned, Albani Silsiletu’l-Ehadîsi’s-Sahiha
Sehl bin Huneyf (Radiyallahu Anh) şöyle dedi: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: “Kim, kalbinden sadık olarak Allah’tan şehid olmayı isterse, yatağında ölse bile Allah o kişiyi şehidlerin menzilesine ulaştırır.” Tirmizi 1705, Müslim 1909/157, Ebu Davud 2541, İbni Mace 2797, Nesei 3148, Darimi 5/234, Beyhaki 9/169, Hâkim Müstedrek 2/77
Abdullah ibni Ömer (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: “Size kadir gecesinden daha faziletli bir geceyi haber vereyim mi? Bu, ailesine geri dönmeme ihtimali olan, korkulacak bir yerde, bir askerin (Allah’ın yolunda cihad ederken) gece nöbet tutmasıdır!” Hakim Müstedrek, Tergib ve Terhib 3/102
Selman (Radiyallahu Anh) şöyle dedi: Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: “Bir gün bir gece (İslam beldesini korumak için) hudutta nöbet beklemek bir ay oruç tutup namaz kılmaktan daha hayırlıdır. Eğer o kimse nöbette ölürse, yapa geldiği salih amelleri üzerine yazılmaya devam eder, rızkı da gönderilmeye devam eder ve kabrin çok fitneye düşürücüden emin olur.” Not: Hadiste zikredilen fitneye düşürücü kelimesiyle kast edilen, şeytan veya Münker ve Nekir melekleridir, denmiştir. Müslim 1913/163, Tirmizi 1671, İbni Mace 2767, Ebu Davud 2500, Nesei 3153
El-Mikdam bin Ma’di Yekribe (Radiyallahu Anh) şöyle dedi: Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: “Şehidin Allah’ın yanında altı tane özelliği vardır: 1) Kanının ilk damlası ile birlikte ona mağfiret edilir, 2) Cennetteki yeri ona gösterilir, 3) Kabir azabından korunur, 4) En büyük korkudan yana emin olur, 5) Onun başına vakar tacı giydirilir ki, o tacın bir yakutu, dünyadan ve dünyanın içindeki her şeyden daha hayırlıdır! Hurilerden yetmiş iki kız ile evlendirilir, 6) Akrabalarından yetmiş kişi hakkında şefaatçi yapılır.” Tirmizi 1712, İbni Mace 2799, Ahmed bin Hanbel Müsned 4/131 No: 16730
http://www.sahihhadisler.com/yazdir.asp?id=4144
Peygamber (s.a.v.)’e “cihadın hangisi efdaldir?” diye sorulunca : “Zâlim sultana karşı hakkı söylemektir.” (Ahmed bin Hanbel, 5/251; İbn Mâce, Fiten 20, hadis no: 4011-4012; Tirmizî, Fiten 13, hadis no: 2175; Ebu Dâvud, Melâhim 17)
Kimler Şehid olur