12 Eylül 2014 Cuma

Müslüman erkek ve kadın gayrimüslimle, ateistle evlenebilir mi?

 

Ey İnsanlar! Rabbinize karşı gelmekten sakının. Ne babanın evlâdı, ne evlâdın babası nâmına bir şey ödeyemeyeceği günden çekinin. Bilin ki, Allah'ın verdiği söz gerçektir. Sakın dünya hayatı sizi aldatmasın ve şeytan, Allah'ın affına güvendirerek sizi kandırmasın LOKMAN Suresi 33 
Sual: Müslüman erkek ve kadın gayrimüslimle , ateistle evlenebilir mi?
CEVAP Müslüman erkek kitapsız kâfirlerle evlenemez. Müslüman kadın, kitapsız kâfirle evlenemediği gibi, ister harbi olsun, ister zimmi olsun hiçbir kitap ehli kâfirle de evlenemez. Evlenmeye karar verdiği zaman kâfir olur. (Redd-ül Muhtar) 
Sual: Mecusi, dinsiz bir kadınla evlenen erkek, mürted olur mu?
CEVAP: Evet, mürted olur. 
Sual: Ben ateistim. Müslüman bir bayanla evlenebilir miyim?
CEVAP Ateist iseniz dinen nikah olmaz. Yani o mümin kız hemen kâfir olur. O kızın kanına girmeyin. Kendiniz de müslüman olmadıkça müslümanla evlenmeyin. İleride problem olur. 
Müşrik bir kadınla evlenen Müslüman kâfir olur. (Eşbah, Hadika) 
(İmanlı kadınların kâfirlerle evli kalmaları helal değildir.)[Mümtehine 10] 
(İman etmedikçe, müşrik [dinsiz, putperest] kadınlarla evlenmeyin. İmanlı bir cariye, beğendiğiniz, imrendiğiniz müşrik bir kadından elbette daha üstündür. Kadınlarınızı da, iman edinceye kadar müşrik erkeklerle evlendirmeyin! Mümin bir köle, müşrik bir erkekten elbette daha üstündür.) [Bakara 221] 
Analarınız, kızlarınız, kızkardeşleriniz, halalarınız, teyzeleriniz, kardeş kızları, kızkardeş kızları, sizi emziren analarınız, süt bacılarınız, eşlerinizin anaları, kendileriyle birleştiğiniz eşlerinizden olup evlerinizde bulunan üvey kızlarınız size haram kılındı. Eğer onlarla (nikâhlanıp da) henüz birleşmemişseniz kızlarını almanızda size bir mahzur yoktur. Kendi sulbünüzden olan oğullarınızın eşleri ve iki kız kardeşi birden almak da size haram kılındı; ancak geçen geçmiştir. Allah çok bağışlayıcı ve esirgeyicidir. NİSÂ-23
Kadın, ya malı için veya güzelliği için, yahut da dindarlığı için alınır. Siz dindar olanını alın! Malı için alan malına kavuşamaz, yalnız güzelliği için alan, güzelliğinden mahrum kalır. [Müslim] 
- Güzelliği ve malı için bir kadınla evlenen, ikisinden de mahrum kalır. Dini için, saliha olduğu için evlenene, mal ve güzellik de nasip olur. [Taberani] 
(Hepiniz, bir sürünün çobanı gibisiniz. Çoban sürüsünü koruduğu gibi, siz de evinizde ve emriniz altında olanları Cehennemden korumalısınız! Onlara Müslümanlığı öğretmezseniz, mesul olursunuz.) [Müslim] 
(Çok Müslüman evladı, babaları yüzünden Veyl ismindeki Cehenneme gidecektir, çünkü bunların babaları, yalnız para kazanmak ve keyif sürmek hırsına düşüp ve yalnız dünya işleri arkasında koşup, evlatlarına Müslümanlığı ve Kur’an-ı kerimi öğretmediler. Ben böyle babalardan uzağım. Onlar da benden uzaktır. Çocuklarına dinlerini öğretmeyenler Cehenneme gidecektir.) [S. Ebediyye]
“Hangi kadın velisinin izni olmaksızın nikahlanırsa onun nikahı batıldır!” buyurdular… (Ebu Davud, Tirmizi) 
(En faziletli amel, vaktinde kılınan namazdan sonra ana-babaya iyiliktir.) [Müslim] 
(Ana-babaya ihsan, bedbahtlığı saadete çevirir, ömrü uzatır ve insanı kötü ölümden korur.) [Ebu Nuaym] 
"Dini ve ahlâkı sizi memnun eden birisi kız talep ederse onu evlendirin. Böyle yapmazsanız, yeryüzünde fitne ve geniş bir fesat çıkar." (Tirmizî: 1084) 
"Eğer fakir iseler, Allah kendi lütfu ile onları zenginleştirir." (Nûr: 32) 
"Dul kadın kendisiyle istişare edilmedikçe nikâh edilemez. Kız da kendisinden izin alınmadıkça nikâh olunamaz." Hadis-i Şerif (Müslim)
Hadis-i şerif okurken şöyle bir metne rast geldim: İbnu Ömer (radıyallahu anh) anlatıyor: “Nikâhım altında bir kadın vardı ve onu seviyordum da. Babam Ömer ise onu sevmiyordu. Bana: ‘Boşa onu.’ dedi. Ben itiraz ettim ve boşamadım. Babam Ömer (radıyallahu anh) Hz. Peygamber’e (aleyhissalâtu vesselâm) gelerek durumu arz etti. Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) bana: ‘Boşa onu’. dedi.” Ebu Dâvud, Edeb 129, (5138); Tirmizî, Talâk 13, (1189).
Bunun açıklamasını yapabilir misiniz? Babamız istiyor diye sevdiğimiz şeyleri sebepsiz terk etmeli miyiz?
"İki cevabınız var. Birincisi, babanız Ömer olursa hiç tereddüt etmeyin; boşayın. Ömer dediğin o Ömer! İkincisi de, sebepsiz diye bir şey yok ortada; oğlunun genç olmaktan ötürü göremediğini gören bir baba olarak müdahale etti oğluna Ömer. Yapması gereken de o idi. Öyle olmasa peygamber aleyhisselam izin vermezdi." Nureddin Yıldız
"Allah nezdinde helalin en sevimsiz olanı boşamadır." (Ebû Davûd, Talâk, 3)
İbn Atiyye, baba ve anneye itaat için şu genel hükmü ve prensibi söylemiştir: Mubah işleri yapmak veya yapmamak hususunda baba ve annenin emrine uymak vacibdir. Mendup ve farz-ı kifayelerde onlara itaat müstehaptır. Çocuk iki vâcib arasında kaldığı zaman yine baba ve annesinin arzusu olan yönü tercih edecektir. Meselâ, anne hastadır. Oğlunun onun yanında durup bakımı ile meşgul olmasını ister. Adam orada durursa cemaatle namaz kılmayı kaçıracak veya namazı vaktinin son zamanına tehir edecek, anasının arzusuna uymasa cemaate yetişecek veya namazını ilk vaktinde eda edecektir. Bu durumda annenin yanında kalmayı tercih etmek gerekir. Fakat annenin emrini ve arzusunu yerine getirmek bir farzın terkine sebebiyet verirse, ona itaat yoktur. Mesela, annesinin bakımı ile meşgul olduğu takdirde farz namazı kazaya bırakmak mecburiyeti doğacaksa, bu durumda önce farz namazı kılacak ve bunu tercih edecektir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.